SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

EDEB BAHSİ

<< 5128 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا ابْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَبِي بُكَيْرٍ حَدَّثَنَا شَيْبَانُ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ عُمَيْرٍ عَنْ أَبِي سَلَمَةَ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ الْمُسْتَشَارُ مُؤْتَمَنٌ

 

Ebu Hureyre'den (rivayet edildiğine göre) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:

 

"Kendisiyle istişare edilen (yani bir mesele hakkında fikrini almak üzere kendisine başvurulan) kimse güvenilen birisi (olmalı)dır."

 

 

İzah:

Tirmizî, zühd, edeb; İbn Mâce. edeb; Darimî, siyer; Ahmed b. Hanbel, V, 274.

 

Tîbî'nin açıklamasına göre bu hadis-i şerifte şunlara dikkat çekilmektedir. "Kendisiyle istişare edilen kimse’nin emin olması ve fikrine müracaat eden kimseye bildiğini dosdoğru söylemesi, onu aldatmaması ve istişare esnasında istişare eden kim­senin dünyevî ve uhrevî meselelerde kendisine başvuran kimseye en doğ­ru yolu göstermesi üzerine düşen bir görevdir. Bu esnada kendisine mü­racaat eden kişiye ait öğrenmiş olduğu sırlar kendisine verilen bir emanet­tir. Bunları ifşa ederek ihanette bulunmamalıdır.